Türkiye'de Yenilenebilir Enerji, Yasal Mevzuat ve Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri

TÜRKİYE’DE YENİLENEBİLİR ENERJİ, YASAL MEVZUAT VE ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMLERİ

5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretiminde Kullanımına İlişkin Kanun ve Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimi Hakkında Yönetmelik, yenilenebilir enerji kaynaklarını hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle ve biyokütleden türetilen gaz (çöp gazı dahil) açıklamaktadır.

Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği ise yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerini rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle, biyokütleden elde edilen gaz (çöp gazı dahil), dalga, akım enerjisi ve gelgit temelli santraller olarak tanımlamaktadır.

Türkiye'de 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (EPK), elektrik enerjisinin üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan veya perakende satışı, ithalatı, ihracatı ve piyasa işlemlerini içeren elektrik enerjisine ilişkin faaliyetleri ve bu faaliyetlere ilişkin tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini düzenlemektedir. Bu faaliyetler, elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan satışı, perakende satışı, piyasa işlemleri, ithalat ve ihracat gibi faaliyetlerdir ancak ilgili faaliyete ilişkin gerekli lisansın alınması zorunludur.

Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK), elektrik piyasalarında yapılacak tüm faaliyetler için her türlü izin ve onayları sağlar ve denetimler yapar. Elektrik piyasasındaki her bir faaliyet için ve birden fazla tesiste faaliyet yapılıyorsa her bir tesis için ayrı lisans alınması gerekir.

Ek olarak, yukarıda belirtilen işlemlerin yapılabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerekli çevresel etki değerlendirme kararlarının alınması ve elektrik piyasaları için lisans alınması zorunludur. EPK ayrıca, elektrik üretmek isteyen tüzel kişilerin, üretim tesisi yatırımına başlayabilmek için gerekli olan onay, izin ve lisansları alabilmek için, öncelikle ön lisans almaları gerektiğini de düzenlemektedir. Ön lisanslar, kişilerin lisans alma sürecinde gerekli işlemleri tamamlamalarına olanak sağlamak için verilen hazırlık izni olarak tanımlanabilir. Lisanslar, faaliyetin özelliklerine göre en az 10, en fazla 49 yıl süreyle verilir.

EPDK, ön lisans ve lisans dışında, yenilenebilir enerji kaynakları yoluyla üretilen elektrik enerjisinin ticareti sırasında kaynak türünün tespiti ve takibine olanak sağlamak üzere üretim lisansı sahibi tüzel kişiye Yenilenebilir Enerji Kaynak Sertifikası (YEK) vermektedir. Ulusal ve uluslararası pazarlarda, lisans kapsamındaki üretim tesislerinde yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik için yenilenebilir enerji destek mekanizması (YEKDEM) kapsamındaki uygulamalarda da YEK belgesi kullanılmaktadır.

Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek için çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır;

  1. Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üreten tesisler katma değer vergisi ve gümrük vergisinden muaftır.
  2. EPK kapsamında yerli doğal kaynaklar ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan üretim tesisleri için ilgili lisansta belirtilen santrallerin tamamlanmasından itibaren ilk sekiz yıl için yıllık lisans ücreti alınmaz.
  3. YEKDEM, 5346 Sayılı Kanun'a dayanılarak kurulmuştur ve Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi yapan gerçek ve tüzel kişilere teşvikler sunmayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimini desteklemeyi amaçlamaktadır. 30 Haziran 2021 tarihi itibarıyla sisteme kayıtlı üretim tesisleri, YEKDEM'den 10 yıl süreyle faydalanabilecektir.
  4. 1 Temmuz 2021-31 Aralık 2025 tarihleri arasında sisteme kayıtlı üretim tesisleri, 3453 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda belirtilen ve 30 Tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan sabit fiyatlardan YEKDEM'den yararlanarak elektrik satma hakkına sahiptir.

Bu kapsamda, yenilenebilir enerjinin gelişimi için kritik öneme sahip araştırma geliştirme faaliyetleri ve yerelleştirme için teşvikler sunulmaktadır. 2021 yılı verilerine göre YEKDEM'den yararlanan santraller listesinde 449 santral ile en büyük pay oranına hidroelektrik santraller sahiptir. Ayrıca 203 rüzgar santrali, 191 biyokütle santrali, 52 jeotermal santrali ve 32 güneş santralinin YEKDEM'den faydalandığı bilinmektedir. Bu sebeple son yıllarda Türkiye'deki yatırımcılar için YEKDEM’in cazip hale geldiğini söylemek mükündür.

Yenilenebilir enerji kaynak alanı (YEKA) olarak adlandırılan bir diğer teşvik yöntemi de 9 Ekim 2016 tarihinde yürürlüğe giren Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Yönetmeliği'nde düzenlenmiştir. Bu yönetmelikte, YEKA, kamuya veya hazineye ait taşınmazlar üzerinde bir alan veya en az bir yenilenebilir enerji kaynağı için yüksek potansiyele sahip özel mülkiyete bağlı taşınmazlar olarak tanımlanmıştır. Yönetmelikteki düzenlemenin amacı, yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli kullanımı için büyük ölçekli YEKA alanları oluşturmaktır. Bu amaca ulaşmak için yeni yönetmelik ile YEKA alanlarının belirlenmesi, bu alanlara bağlantı kapasitesinin tahsis edilmesi, katılan tüzel kişiler için ihale koşullarının ve lisans başvuru sürecinin belirlenmesi ve bunlara ilişkin usullerin belirlenmesi amaçlanmaktadır.

Paris Sözleşmesi'ne taraf olan Türkiye, hedefe yönelik ulusal katkı beyanlarını sunmuştur. Buna göre Türkiye, 2030 yılında, sera gazı emisyonlarını %21 oranında azaltacağını ilan etmiştir. Paris Sözleşmesi kapsamında Türkiye'nin hedeflerini hayata geçirmek için çeşitli planlama ve strateji belgeleri hazırlandı. Bu belgelerde iklim değişikliği, sanayi, enerji verimliliği, geri dönüşüm ve ulaşım sistemleri gibi konularda farklı eylem planları yer alıyor. Bu belgeler hukuken kanun hükmünde olmamakla birlikte, kanun tekliflerinin içeriği hakkında bilgi verici olma özelliği taşımaktadır.

Türk hukukunda, yenilenebilir enerji piyasasında belirli bir uyuşmazlık çözümünü öngören bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bazı uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak mevzuatta EPDK'ya başvuru seçeneği sunulmaktadır. Örneğin, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği uyarınca, lisans sahipleri bağlantı ve sistem kullanım sözleşmeleri, iletim ve dağıtım ile ilgili uyuşmazlıkların çözümü için EPDK'ya başvurabilir veya imtiyaz ve uygulama sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda EPDK arabuluculuk yapabilir. Ancak EPDK'ya başvurulmasına rağmen taraflar her zaman dava açabilmektedir.

Dava yolu ile çözülecek uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın taraflarından birinin idari organ olması ve idari işlem tesis edilmesi halinde idari yargıya başvurulur. Yenilenebilir enerji sektöründe bu tür anlaşmazlıklar, esas olarak üretim şirketlerinin YEKDEM'den veya teşviklerden yararlanamaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, Ankara’da bulunan Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü bünyesinde Enerji Uyuşmazlıkları Arabuluculuk Merkezi ve Enerji Uyuşmazlıkları Tahkim Merkezi (EDAC) kurulmuştur ve aktif olarak faaliyet göstermektedir.